Op. Dr. Âzer Aras Uluğ
TürkçeEnglishGermanArabiaRussian
Menü

Bekaret Zarı Dikimi Nasıl Yapılır?

Bekaret Zarı Kızlık Perdesi Nedir?

Bekaret zarı yani kızlık zarı vajina girişini tamamen kapatan bir yapıdır. Diğer bir deyişle vajina girişinde oluşan bir devri kavramıdır.

Bekaret Zarı Dikimi Nasıl Yapılır?

Vajinanın girişinde iç dudaklardan yaklaşık 1-1.5 cm içeride bulunan bir mukoza katlansındır. Bu doku katlansının tam ortasında bir açıklık vardır, vajinal sekresyonlar ve adet kanı bu boşluktan dışarıya atılır. Ergenlikten önceki dönemler, çocukluk ve bebeklik döneminde vajina kanalını tamamen kapatır.

Ortasında bir boşluğu mukoza katlantıları üst üste gelerek kapatır. Bu şekilde ergenlik dönemindeki vajina florası oluşuncaya kadar karındaki iç organları, rahimi, tüpleri, yumurtalıkları ve diğer karın içi organlarını, mantar, bakteri ve parazit gibi hastalıklara karşı korunmasını sağlar.

Kızlık Zarı Yapısı

Kızlık zarının yapısı ve açıklığı her kadında farklılık göstermektedir. Toplumun birçoğunda ise yarım ay ve tam daire şeklinde olmak olmaktadır. Yine her kadında kalınlığı genişliği ve anatomik yapısı birbirinden farklılık göstermesi son derece doğaldır.

Biz jinekologların en sık olarak karşımıza gelen kızlık zarı yapısı anüler şeklinde dediğimiz halka şeklinde olandır. Bunun dışında, yarım daire şeklinde olan tip, ortasında bölme dediğimiz septalı tip bazılarında ise birçok delik şeklinde olan elek tarzındaki kribriform tip kızlık zarları karşılaştığımız diğer kızlık zarı tipleridir.

Çok çok nadiren de bazı kadınlarda, kızlık zarının ortasında herhangi bir açıklık bulunmaz. Buna tıbbi adıyla imperfore hemen deriz. Bu tip kızlık zarına sahip olan kişiler adet kanamaları atamayıp, içeride bir birikmeler yaşayıp adet görememe şikayetiyle sıklıkla karşımıza gelirler.

Bazen de imperfore himen dediğimiz bu kızlık zarı yapılarında çok minik bir açıklık bulunur. Bundan dolayı da adet kanaması görebilirler ancak bu tip kızlık zarı olan kişiler ilk cinsel birleşmelerinde zorlanmaya bağlı yoğun kanamalar yaşayabilir. Acil müdahale gerektirebilir ya da hiç birlikte olamayıp karşımıza cinsel ilişkiye giremedikleri için bize başvuru yapabilirler. Bu tip kızlık zarı olanlarda cerrahi olarak himenektomi operasyonu ile açmak gereklidir. Bu şekilde cinsel birliktelik yaşayabilirler.

Yine bazı kadınlarda kızlık zarı esnek olduğu için ilk cinsel birleşmede kanama olmayabilir. Bu tipteki kızlık zarı olan kadınların kızlık zarı ancak doğum esnasında açılmaktadır. Bu durumdan ötürü birçok genç kız ne yazık ki ağır stres altındadır.

Yırtılmış Kızlık Zarı Kendiliğinden Eski Haline Döner mi?

Kızlık zarı açıldıktan sonra, yırtılmışsa veya zedelenmiş ise kendi kendini onarıp eski haline dönemez. Yırtılmalar sonrası bu haliyle kalır. Kızlık zarı bozulmuş ve yırtılmış ise kızlık zarı dikimi dışında kendi kendine iyileşmediği için başka bir kızlık zarı dikimi dışında onarım yöntemi bulunmamaktadır.

Cinsel ilişki dışında da, çocukluk çağında geçirilen bir kazaya bağlı da kızlık zarı hasar görebilir ve ilk cinsel bir ilişkide kanamayabilir. Başına bu şekilde olay gelen genç kızın sosyolojik ve toplumsal tabular nedeniyle ilk cinsel birleşmede kanamasının olmaması ağır travmalar ve psikolojik sorunlar yaşamasına neden olabilir.

Kadın ilk gece kanamadığında babasının evine gönderilebilir, ağır hakaretlere maruz kalabilir. Bu satırları okuyan sen değerli okurum ,eğer başından bir çocukken bir kaza geçtiyse veya mastürbasyon sırasında bir zarar verdiğini düşünüyorsan, sevgili kadın evlenmeden önce kızlık zarının zarar görüp görmediğini, bir jinekoloji hekimine başvurarak sonucunu öğrenebilirsin.

Bekaret Zarı Dikimi

Ne yazık ki ülkemizde, doğudan batısıya kadar kızlık zarı ve bekaret hala önemini koruyan bir konudur. Günümüzde de genç kızların kızlık zarı dikimi için bize başvurmalarının en önemli nedenlerindendir. Bekaret onarımı cerrahi operasyon şeklinde yapılmaktadır. Vajinanın içine uygulanan farklı cerrahi yöntemlerle ilk cinsel ilişki sırasında kanamanın oluşmasını sağlamaya yönelik bir takım cerrahi müdahalelerle onarımın yapılmasıdır.

Kızlık zarı dikimi için başvuran kadınların en önemli başvuru sebebi, evlendiği kişiye daha önceden hiçbir cinsel birliktelik yaşamadığını ispat etme çabasıdır. Kadınlar kendilerini garantiye almak ve ilk cinsel birleşmede kanayarak bekaretlerini ispat etmek için çoğunlukla bize başvururlar. Bu kararı veren genç kızlar, daha önce bir cinsel birliktelik yaşamış veya bir travma, bir kaza geçirmiş olan kadınlardır. Evlenme arifesinde evleneceği kişinin ailesinin bunu bilmemesi şartıyla kızlık zarı dikimi için bize başvuruyorlar. Bu kararı alan kadınlar bu alanda çalışan ehil uzmanlara ulaşmaya çalışıyorlar.

Kızlık zarı dikimi işleminde yapılması hedeflenen ve en önemli şey kızlık zarının ilk cinsel birleşmeyle kanamasının sağlanmasıdır. Öncelikli olarak kızlık zarı dikimine karar veren kadının gerçekten bu işleme ihtiyacı olup olmadığını bilmesi ve buna göre karar vermesi gerekmektedir.

Geçici veya kalıcı kızlık zarı tamirinde kullanılan teknikler, kişinin evlenme gününe göre tamamen farklı olmaktadır. Uzun vadedeki kızlık zarı onarımları yani kalıcı kızlık zarı dikimi operasyonları; Primer onarım, mikro cerrahi ve vajinal flep kaldırma operasyonlarıdır. Operasyona vajina daraltma işlemleri de eklenebilir. Veya bunların kombinasyonu şeklinde uygulanabilmektedir.

Her kadına kızlık zarı dikimi yapılabilir. Ancak işlem öncesi herhangi bir sağlık problemi olup olmadığı, uygulayıcı hekim tarafından sorulmalı ve buna yönelik müdahale planlanmalıdır. Ayrıca kızlık zarı dikimi yapılacak kadının, cinsel ilişki zamanı sorulmalı, tahmini düğün tarihi öğrenilip buna göre kalıcı veya geçici kızlık zarı dikiminin hangisinin yapılacağına karar verilmelidir.

Kalıcı kızlık zarı dikimi yapan kişinin ileriye yönelik herhangi bir zaman kısıtlaması yoktur. Kalıcı kızlık zarı dikiminden sonraki altıncı haftada dikişler artık iyileşmiş ve yeni kızlık zarı artık oluşmuştur. Geçici kızlık zarı dikiminde ise cinsel ilişkinin yakın zamanda yaşanması gerekmektedir. Dikimden 2 ile 10 gün sonrasında mutlaka cinsel birliktelik yaşanmalıdır.

Kızlık Zarı Dikimi ve Türkiye

Kadın hastalıkları Doğum Uzmanı ve bir cinsel terapist olarak 22 yıldır kadınlara hizmet ediyorum. Nice vaka var ki gördüğüm bundan dolay,ı evliliği yıkılan, intihar eden, psikolojik ve fiziksel travmalar içinde evliliğini sürdürmeye çalışan, evliliği düşünmeyen kadınlarla hergün karşılaşıyorum.

Her ne kadar ülkemizde kadın ve erkek eşitliği sağlanmış, sosyal ve hukuk devleti altında korunma altına alınmış olsak da, toplumsal tabular, ahlaki normlar, coğrafyanın getirdiği kader, kızlık zarı konusunda kendimizi güvende ve emniyette hissetmek için maalesef haklarımızı savunma noktasında geride kalıyoruz. Ülkemizde kadınlar cinselliği bildiği için cezalandırılıyor, bilmediği için cezalandırılıyor, ahlakları ve namusları iki bacak arasındaki o küçücük dokuya bağlı!

Çoğu zaman hayatlarımızda bundan dolayı son bulabiliyor. Belki de erkek egemen toplumun getirdiği bu tabular, erkeğin kendi cinsel yetersizliğini saklamak, örtbas etmek için oluşturulmuş bir sistem! Onun içinde el değmemiş, cinselliği bilmeyen bir kadın arayışı içindeler. Ama kadın penceresinden baktığında olurda bir kazaya uğrar ve bozulursa, yanlışlıkla cinsel ilişki yaşarsa ve kanamazsa ahlaksız, namussuz, iffetsizlik ile suçlanıyor, baba evine gönderiliyor. Baba evine gidenlerin bir kısmı intihar ediyor, bir kısmı öldürülüyor. Ülkemizde kadınların namusu hâlâ o iki bacak arasında, kadınların kalbine, ruhuna ve kafasının içinden, çok bacak arasına bakılıyor.

Köydeki ataerkil düzende yaşayan kadının hali de böyle, kariyer sahibi olup kentte yaşayan kadının hali de böyle! Bu sıkışıklık içerisinde, kadınlar kendini kızlık zarı kanadığı zaman güvende hissediyorlar. Hala ülkemizdeki düğünlerde kırmızı bir bekaret kuşağıyla, kadınlar evlerinden çıkıyorlar.

Kızlık zarı dikimine dair hekimler arasında da, toplum içerisinde de birçok görüş var. Hepsi birbirinden ayrı, hepsi birbirinden farklı bu görüşlerin. Hekimler bile insanları kandırıp kandırmamak konusunda bölünmüş durumdadır. Ancak sanıyorum ülkemizdeki genel kanı, kızlık zarı dikiminin yanlış olduğu düşüncesidir. Feminist düşüncelere baktığımızda ise durum şudur. Bir kadının kızlık zarını diktirmek zorunda olması, her şeyden önce kadın haklarına aykırı bir durumdur.

Erkek penceresinden baktığımızda, yalanla operasyonla kandırılmaları, aldatılmaları da insan haklarına aykırıdır. Biz akıllı kadınlar bekaretin iki bacak arasında olmadığını biliyoruz. Ama buna rağmen karşı ve kati biçimde bir duruş sergileyemiyoruz.

Ne yazık ki ülkemiz koşullarında bu dik duruş pek mümkün değil! Bir başka görüş ise kızlık zarı sağlam olan kadının, cinsellik hakkında hiçbir bilgiye sahip olmayacağı, kiminle nerede, hiçbir şey yaşamadığı için, öyleyse "Cinsellik konusunda bir şey bilmeyen bir kadınla birlikte olmalı mıyım?" Sorusu bazı erkeklerin aklında, hepsi farklı bir tartışma, farklı bir konu.

Bu konu hakkında uzun uzun tartışmalar ve düşünmeler yapmak mümkün. Yukarıdaki saydığım bütün maddeler üzerine peki benim düşüncemi sorarsanız bana göre bana göre namus iki bacak arasında değildir. Ama bir kadın buna ihtiyaç duyuyorsa, her ne olursa olsun, onun yanında olmalı ve bu cerrahi işlemi yapmalıyım.

Kadınların idealleri ve görüşleri maalesef bu konu olduğunda, karşı koyamadığı bir tabu ile karşı karşıya kalır. Sonuçlarını düşününce, mecbur kalışları işte bu yüzdendir. Eğer bir kadın kızlık zarını diktirmek zorunda olduğunu söylüyor ve bana geliyorsa, benim kendi fikirlerimden, ideallerimden ve dünya görüşünden bahsetmem mümkün değildir.

Sevgili kadın her ne yaşadıysan yaşadın, bu sadece seni ilgilendirir, başkasını ilgilendirmez, senin hayatın diyemiyorsun. Çünkü burası Türkiye, çünkü burada hâlâ gazetelerde kadın cinayetleriyle dolu üçüncü sayfa haberleri ve televizyonlarda ana haber bültenlerinde, kadın şiddetiyle dolu toplumsal öykülerin olduğu bir dünya var.

Hemen buraya bir örnek vermek istiyorum. Gencecik bir kızdı geldiğinde yanıma, henüz 17 yaşındaydı ve üvey abisinin tecavüzüne uğramıştı, yıllarca buna maruz kalmıştı ve annesine söylemişti ama annesi inanmamıştı. Şimdi evlenme çağına gelmişti, birine zorla veriyorlardı. Annesi alıp gelmişti yanıma o kızın omuzlarımda ağlayışını unutamıyorum. Yaşadığı travma bir yana annesinin ona inanmaması ve yeni evleneceği kişiyi kendini ispat etmek zorunda kalması bir yana. Çok acı bir hikayeydi.

Burası Türkiye, buradaki kadınların dramı, sadece köylerde yaşanmıyor. Kentlerde de kadınlar bunu yaşıyorlar, evde dayak yiyen, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalan, bıçaklanan hatta öldürülen çok kadın gördüm, dinledim ve duydum! Onların hayatı, anatomik olarak kızlık zarları belki de esnek olduğu için kanamaları yüzünden bitmişti. Yeri gelince dertlerini anlatacak belki bir aileler, belki de sığınacak limanları yoktu. Yıllarca eşleri tarafından aşağılananlar, evliliklerine zorla devam edenler, cinsel tacize–tecavüze uğrayanlar, öldürülenler, intihar edilenler her yerdeydi.

Bu noktada ideallerden ve olması gerekenlerden bahsetmek sadece saçmalık! Burası Türkiye, burada pek çok kadın, kız olarak gelinlikle baba evinden genç kızlığını ispat ettiği bir evliliğe adım atmak zorundadır. Baba evinde tecavüze uğrasa da suçludur, severek isteyerek evliliği öncesi cinselliği yaşasa da suçludur. Hayatı pamuk ipliğine bağlı, sağlam bir kızlık zarı umuduyla yaşıyor. Erkekler hayatlarına giren evlendikleri kadınların, hiç el değmemiş olmasını arayarak, makbul olanı arayarak evlilik seçimlerini yapmak zorundadır.

Bu satırları okuyan kadınlar, hekimler ve siz değerli okurlarım, kızlık zarı dikiminin doğru olmadığını düşünüyorsanız, gencecik bir kadına neler olabileceğini artık tahmin edebiliyorsunuzdur. Belki o kadın evde bıçaklanacak, belki asılacak, belki bir uçurumun dibinde bulunacaktır. Buralarda erkeğin evlilik öncesi cinsel ilişkiye girmesi, elinin kiri olarak sayılıyor, kaç kadınla birlikte olduğu bir skor olarak kaydediliyor ve başarı olarak yazılıyor.

Bizim ülkemizde kesin olan bir şey varsa, o da kızlık zarının olmazsa olmaz gerektiği, bu kadar kıymetli sayılan şey, yaşamın devam etmesiyle bir tutuluyor. Bazen yanlış gelir bize tüm bunlar ama bazen hayat kurtarıcıdır. Bazen kadın, bazen hekim mecbur kalır. Kadın çaresizdir ve bu operasyonu yapmaya muhtaçtır. Hep aynı pencerelerden bakmayın! Hiçbir zaman hayatın matematiği birbiriyle uyumlu değildir. Belki bir gün ülkemizde de, tüm bunlar olmaz buna dair inancımı sürdürmek istiyorum.

Güncelleme Tarihi: 31.01.2023
Op. Dr. Âzer Aras Uluğ
Editör
Op. Dr. Âzer Aras Uluğ
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Hasta Yorumları
Yorumlar
Bir sorunuz mu var?
İletişim Formu
Op. Dr. Âzer Aras UluğOp. Dr. Âzer Aras UluğKadın Hastalıkları, Kozmetik Jinekoloji ve Doğum
0501 242 1881
0501 242 1881