Kadında orgazm bozuklukları çok sayıda faktörden etkilenir. Nedenleri fiziksel, ruhsal, zihinsel, duygusal, ilişkisel ve sosyokültürel birçok faktöre ve bunların birçoğunun bir arada olduğu karmaşık bir temele dayanabilir, en yaygın orgazm bozukluklarının sebepleri aşağıda listelenmiştir.
Jinekolojik ve sistemi hastalıklar, jinekolojik ameliyatlar, hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklar, alkol ve madde kullanımı, menopoz ve yaşlılık orgazm bozukluğunun en önemli fiziksel nedenleridir. Ayrıca antidepresanlar, antihistaminikler ve antihipertansifler gibi sürekli kullanılan ilaçlarda orgazm sorunlarına neden olabilir.
Bedenle ilgili yanlış inançlar, cinsel bir hissizlik ve cinsellikle ilgili abartılı yüksek beklentiler, olumsuz aile tutumları, cinselliğin ayıp, günah ya da kirli olduğu inancı ve anne babanın cinselliğe bakışları orgazm sorunlarına yol açabilir. Ayrıca partnerlerin cinselliği ruh, beden ve zihinle bütünleşerek yalnızca penis vajina birlikteliği olarak yaşaması da kadının orgazm olmasını engelleyen en önemli faktörlerdendir.
Yeterli cinsel uyarı, fiziksel temasın, hayal gücünün ve duygulanımın bir karışımıdır. Bir deneyimin uyarıcı olup olmamasının fiziksel bileşenleri temasının duyarlılığı, türü ve süresidir.
Genellikle kadının orgazm olması, erkeğin zirveye ulaşmasından daha zor olur ve daha uzun sürer. Bu yüzden kadınlarda 6 U kuralı adını verdiğimiz uygun zaman, uygun mekan, uygun partner, uygun uyarılma, uygun süre ve yoğunlukta uyarıda bulunma ve uygun taleplerde bulunma sayesinde kadınların çok rahatlıkla orgazm olabilmeleri mümkündür. Ancak yapılan araştırmalar kadınların neredeyse %90'nın psikolojik olarak orgazm olamadıklarını işaret etmektedir.
Psikolojik olarak, içten gelen istek ve arzuları açığa çıkarmak için önce kadınların ruhlarının okşanması gereklidir. Cinsel yaşama hazırlık süreci, tahrik olma, uyarılma, odaklanma orgazm kadınlar için erkeklere nazaran çok daha uzun süre alır. Bundan dolayı seks yapmaya geçmeden önce, kadında kuvvetli bir arzu belirleyinceye kadar kadına dokunmak, özel ve değerli olduğunu hissetmesi için, sevilmeye layık olduğunu, arzulandığını hissettirmek ve konuşarak bunları sık sık söylemek gereklidir.
Ülkemizde görücü usulü evliliklerin yaygın olması orgazm sorunu yaşayan kadınlarda sık olarak eş reddi görülmesine neden olabilmektedir. Kadın evlenmeden evvel bir başkasını sevmişse ve evlendiği kişi ile istemeden evlenmişse, sevişirken sevdiği kişiye ihanet ediyormuş gibi hissedebilir.
Seks çiftlerin bedenlerini, ruhlarını ve duygularını paylaşmalarını, kızgınlıklarını boşaltmalarını, hayat zorluklarına karşı koymalarını sağlayan en iyi yöntemlerden biridir. İyi seks olmadığında, çiftin arasındaki temel iletişim kanallarından biri hasara uğramış demektir.
Kötü bir cinsel hayatın getirdiği duygusal, fiziksel ve ruhsal hayal kırıklığı her iki partnerinde birbirini suçlamasına, cinsel yetersizliğin doğal sonucunda da özgüven kaybına neden olmaktadır. İletişimdeki bu başarısızlık cinsellikteki sorunların temel kaynağıdır. Orgazm sorunu olan kadınlar, cinsellik hakkında suçluluk duygusu ve mastürbasyona karşı olumsuz ön yargılar geliştirmenin yanında, eşleriyle cinsel etkinlikleri konuşmada rahatsızlık hissederler. Çiftler arzularını ve cinsel hazlarını birbirleriyle konuşmaya da giderek isteksiz olurlar.
Cinsel uyarılmayı engelleyen savaş ya da kaç tepkileri ile savunma ve korunma davranışlarına yol açar. Yan odadaki çocukların öksürmesi nedeniyle kaygı içinde olan bir anne baba ister istemez cinselliği olan ilgilerini de kaybederler. Birleşme sırasında ağrı çekeceğinden korkan bir kadın cinsel ilişkiye yaklaşırken uyarılmış kalmakta güçlük çeker.
Ekonomik kaygılar, boşanma, gebe kalma korkusu, işsizlik, hasta evlatlar gibi durumlarda diğer kaygı yaratan durumlardır. Bunun haricinde işte yükselme, yeni bir ev alma, yeni bir çocuk sahibi olma, gibi olumlu olaylarda stres ve kaygı nedeni olabilir. Çocukluk dönemine ait ayrılma, bağımsızlık, tek başına kalma, güç ve kontrol korkuları erişkinlik döneminde cinsel yaşantıyı olumsuz etkileyebilir. Korku ve kaygı türlü biçimlerde kendini gösterebilir.
Karşı cinsten korkmak, cezalandırılmaktan korkmak, gebelikten korkmak, canının acımasından korkmak, başkasına bağımlı olmaktan korkmak, cinsel yolla bulaşan bir hastalık kapmaktan korkmak, korkmaktan korkmak gibi liste uzatılıp gider. Kaygı ve korku kişinin benliğine yerleşir, kişi de adrenalin adı verilen stres hormonu salgılanmasına bu hormonunda aşk kaslarında kasılmaya, cinsellikte bozulmalara neden olur, giderek cinsel doyum azalır ve orgazm sorunları gelişir.
Kadınlar hata yapmaktan korktuklarında ya da kontrollerini kaybetme duygularında kendilerini sekse verip gevşeyemezler, orgazm olamazlar. Kontrol kaybını bazı kadınlar idrar ya da büyük abdest kaçırma, eski sevgilisinin adını ağzından kaçırma gibi ifade ederler.
Takıntılı bir şekilde ilişkilerinin niteliği ile ilgilenmek demektir. Kadın cinsel etkinlik sırasında kendini düşünceler içinde bulur, kendi performansını sorgular, beni beğeniyor mu? Acaba onu tatmin edebiliyor muyum? Şimdi ne yapmalıyım? Gibi düşünceler kadının zihnini meşgul eder. Bu durum genelde mükemmeliyetçi kadınlarda daha sık görülür. Bu kadınlar konsantrasyon sıkıntısı da yaşarlar, rahatlayıp gevşeyemedikleri içinde sevişmeye, güven verici hazza kendilerini odaklayamadıkları için orgazm olamazlar.
Kadının partnerinin erken boşalma veya sertleşme problemleri varsa kadınında orgazm olamama sorunu doğal olarak kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
Evlenir evlenmez çocuk sahibi olmak, kadın olma aşamalarına engeller, kadın orgazm olmayı öğrenemeden anne olduğu için annelik hormonları buna mani olur.
Kadın kendini aşırı eleştirirse, bedenini beğenmezse orgazm sorunları yaşayabilir. Benlik imajının zayıf olması ile yakından ilişkilidir. Ben beceriksizim ben yetersizim, ben değersizim düşüncesi zamanla kişiyi gerçekten beceriksizleştirebilir. Cinsel gücünü azaltabilir. Cinsellikten kaçan biri haline getirebilir.
Cinsel sorunların temelinde çoğu zaman başarılı olamama korkusu yer alır. Bu duygu çoğunlukla erkekte olduğu söylenir. Kadınlarda da yatakta yeteri kadar başarılı olamazsam eşimin gözü dışarıya kayabilir beni aldatabilir ve beni beğenmez gibi düşünceler oluşabilir. Bu düşüncelerdeki kadın en iyi şekilde seks yapma zorlantısı içine girebilir. Ardından kendini sekse verip gevşeyememesine ve orgazm sorunlarına yol açar.
Erken çocukluk yıllarındaki cinsel taciz, tecavüz ve ensest gibi travmalar orgazm sorunlarına yol açar. Kadının cinsellikle ile ilgili inançlarını olumsuz etkiler. Cinselliğin zevk alınmaması gereken bir şey olarak algılanmasına neden olabilir.
Kadının orgazm olabilmesi için erkeğine saygı duymalı ve güçlü biri olarak görmesi gereklidir. Saygı duymayan bir kadın, kendini ona teslim edemez ve gevşeyemez. Ayrıca eşine karşı öfke duyan kadınlarda orgazm sorunu yaşayabilir. Bazı kadınlarda özellikle babaya karşı olan öfkenin yer değiştirmesi savunma mekanizmasını ile öfkenin partnere aktarılması sonuç, kadının cinsellik sırasında rahatlayıp gevşemesine engel olur.
Kadının cinsel arzu ve isteklerini ifade etmesi ile ilgili toplumun inançları ve değer yargıları tutumları kadında cinselliğe dair suçluluk günahkarlık duyguları yaratabilir. Ödediği bedelde orgazm olamamak olabilir. Başka bir bedel ise bu mutluluğu haz almayı kendime layık görmüyorum şeklindeki düşünceleri olur.
Çok katı ve tutucu bir çevrede yetişen, cinselliğin konuşulmadığı, tabu olarak görüldüğü, karşı cinsle iletişimi yasaklanan, özellikle gelişim dönemlerindeki kızların, kadın bedeni konusunda çevrelerinden olumsuz mesajlar almaları sonucu, kendi bedenlerinden ve cinsel yaşamlarıyla ilgili utanç ve suçluluk duymaları, orgazm sorunlarına neden olur.
Cinsel ilişki esnasında orgazm olamama, başarı korkusuyla bağlantılı olabilir. Kadında bilinç dışı olarak babaya sahip olma fantezileri vardır. Bu nedenle de annesi ile rekabet halindedir, aynı zamanda bu fantezi başarılı olursa annesinin kendisine ağır bir şekilde cezalandırmasından ve ona olan sevgisini keserek onu terk edeceğinden korkar. Bu tür vakalarda erkek partner babayı sembolize eder ve onunla olan ilişkide orgazma ulaşılması anne ile girilen mücadeleyi kazanmak anlamına gelir. Orgazmın engellenmesi ve bu bilinç dışı ruhsal çatışma tarafından belirlenmiş olabilir.
Bu kadınlarda sağlıklı olmama cinsellikten zevk almayı ve orgazmı zorlaştırır. Utanma duygusu çoğunda vardır ve bu duygu engelleyicidir. Suçluluk ve günahkarlık duyguları da aynı utanma gibi güçlü bir anti afrodizyaktır. Utanma duygusu kendi ile ilgili bir eksiklik söz konusudur.
Suçluluk ve günahkarlık duygularında ise bundan daha fazlası, cezalandırılması gerektiği düşüncesi hakimdir. Yanlış bir şey yaptığında, sınırları aştığında, ahlaki değerlere zarar verdiğine dair bir inanç vardır. Suçunun cezalandırılması gerekir ve genellikle bunun bir yolu bulunur. Cinsel yetersizliğin dört atlısı; kaygı, kızgınlık, utanma ve suçluluk duygusu sahneye çıktığında olumsuz geri besleme mekanizması daha fazla yetersizlik oluşturur. Kadın bedenini gösterir ama düşüncelerini gösteremez.
Bastırılan duygular cinselliğin düşmanıdır. Bastırma savunma mekanizması kişiyi rahatsız eden tüm dürtü duygu ve deneyimlerin bilinç dışına itilip orada tutularak, kişinin kendini bilinç dışı bir şekilde korumaya çalışmasıdır. Travmatik anılar bastırarak unutulmaya eğilimlidir. Aktif olarak bilince ulaşmayan, travmatik yaşantılar ve duygular bilinç dışında varlıklarını sürdürerek, kişiyi farklı şekillerde kendilerinden haberdar ederler. Bunun en güzel yollarından biri orgazm sorunlarıdır. Birçok kadın orgazm sorununun arka planında çocukluğuna ve ilk gençlik yıllarına ait travmatik yaşantıların izlerine ait duyguları bulmak mümkündür.
Cinsel konularda rahat olmayan, rahat konuşamayan, sıkılgan kişilerde, cinsel heyecanlarını kontrol altında tutmaya çalıştıkları için orgazma ulaşamazlar. Utangaçlığın kendine güven duygusuyla da sıkı bir ilişkisi vardır. Kendisine ve performansına güvenmeyen kişi cinsellikten kaçabilir. Partnerlerde kişilerin utangaçlık davranışlarını etkileyebilir. Bunu baskı yaparak, suçlayarak, alay ederek, utandırarak ve motive etmeyerek yaparlar.
Düşük eğitim düzeyi, inanışlar, cinsel deneyimler konusunda suçluluk duyma kadında anksiyeteye neden olarak orgazma olumsuz etkileyen psikososyal etmenler arasında yer almaktadır. Anksiyete, depresyon, beden algısı ve duygusal durumlar, bilişsel ve duygu durumuna bağlı etmenler arasında yer alıp orgazmı etkiler. Kadının eşi ile cinsel konularda iletişim yetersizliği, eşinin cinsel tercihi ve deneyimi, eş ile memnuniyetsizlik ve evlilik ile ilgili ilişkiye dair etmenler olup çiftler arasında orgazm bozukluklarına neden olur. Çocukluk yaşamında fiziksel, ruhsal ve cinsel istismar ya da erişkinlikte cinsel istismar öyküsü cinselliğe karşı olumsuz duygular oluşmasına neden olarak orgazm bozukluklarına neden olur.
Tanı kriterleri ile beraber kadınlarda yorgunluk, odak ve süreç ile yeteri kadar uyarılmayı alıp almadığı sorgulanabilir. Uyarılmaya karşı verilen psikolojik tepkiler ve deneyimler konusunda kadınların farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Örneğin daha önce orgazm olmamış bir kadın orgazmın ne olduğunu bilecek deneyime sahip olmayabilir. İlişkilerde, duyguların karşılıklı olarak daha az gösterildiği durumlarda orgazm olamama durumunda artış gözlenmekte ve bu kişilerin duygusal ve fiziksel yakınlıktan zevk aldığı görülmektedir.
Aynı zamanda kadınlarda cinsellikle ilgili travmatik öykü, partner ile iletişim sorunları, değer yargıları, diğer psikolojik problemler ve bunları etkilenebilecek birçok etkinin de orgazm olmayı engellediği görülmektedirSonuç olarak Türkiye'de yapılmış olan 18-66 yaş arasındaki farklı sosyokültürel bölgelerden katılan 179 kadınla gerçekleştirmiş bir araştırmada, orgazm sorununun %45.8 ve cinsel doyumu yaşamayan kadın oranı %38 olduğu bulunmuştur. Öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir beceri olan orgazm için aşağıdaki kavramlar anahtar rol oynar.
Kadının orgazm olabilmesi için manevi anlamda tatmin olması gerekir. Manevi tatmin için de istendiği, arzulandığı ve değer gördüğü romantik şahıslar aldığı bir ilişki içinde olması ve partneriyle romantik bir bağ kurması gereklidir.
Op. Dr. Âzer Aras UluğKadın Hastalıkları, Kozmetik Jinekoloji ve Doğum
- Kitabınız çok güzel ve öğretici.
- 42 yaşındayım ve şuan hiç olmadığı kadar özgüvenliyim.
- Hayatıma sihirli ellerinizle çok düzel dokundunuz.
YorumlarCanım hocam iyi ki bu kitabı yazmışsınız, videolarınızla cesaret alıp çözemediğim vajinismus problemini çözdüm. Ne kadar teşekkür etsem az kalır. Kitabınız çok güzel ve öğretici.{...}
07.10.2025Canım doktorum Azer hanım, herşeyden önce güler yüzünüz dünyalara bedel. Her kadın gibi jinekolojik muayeneye gelirken fazlasıyla gergindim ama beni öyle rahatlattınız ki hiç düşünmeden öne{...}
01.10.2025Sevgili Azer hocam, İyiki size tanımışım. Hayatıma sihirli ellerinizle çok düzel dokundunuz. 4 çocuk annesi olarak büyük oradan deformansyon geçirmiştim ama şuan güzelleşmek eni çok mutlu v{...}
10.09.2025